27 Mart 2009 Cuma

Yalnız Adam'ın öyküsü

yalnız bir adamdı o
kendince sorunlar içinde yüzerdi
onu unutanları umursamazdı..
onun isyanı yalnızlığınaydı

bir dost telefonu beklerdi
geçmiş zamanlardan gelen kareler aklındaydı
telefon masanın üzerinde..çalmadı hiç..
beklerken dahada kırılıyordu yalnız adamın kalbi.
duvarlarla arkadaş olmuştu yalnız adam.
yeni taşındığı evdeki eski ve dökük duvarlar..
soğuk duvarların hikayesi bitmiyordu
onlar anlatıyor o dinliyordu.

uzaklardaki bir dostu aradı yalnız adam.
umursamaz bir ses telefonun ucunda..
sesi titredi yalnız adamın..
kapandı yüzüne telefon.

kapıya uzun uzun dalardı yalnız adam.
uzak yakın farketmezdi
her an gelebilecek bir güler yüz beklerdi..
açılmadı bahçe kapısı hiç..

günler geçti çiçekler soldu
kar yağdı dağların tepesine
yalnız adam hep bekledi..

alacaklılar geldi bir gün kapısına.
uzun uzun çalındı yalnız adamın kapısı
kapı açıktı.. içeri girdi yabancılar.
yalnız adam pencere önünde öylece duruyordu.
kımıldamıyordu...
seslenmiyordu yalnız adam.
gözleri kapıya dalmış ruhunu azraile vermiştibeklerken uzakları,
bitmeyen bir ümitle..
bir ilk bahar sabahı öldü yalnız adam
cenazesini bir avuç alacaklı kaldırdı
kimsesizler mezarlığına götürüldü
son yolculuğunda bile yalnızdı
hep kapıya diktiği mavi gözleri
son yolculuğunda dahi açıktı
ve musalla taşına yalnız adam yazıldı..

Hiç yorum yok: